T?rk Ninnilerinden Se?meler

Mill? Eğitim Bakanlığınca T?rk ve D?nya edebiyatından se?ilerek oluşturulan 100 Temel Eser, ?ocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırılmasında ?nemli bir rol oynamaktadır. Mill? Eğitim Bakanlığının bu ?alışmasını, ?lkemizdeki okuma oranını arttırmaya ve dilimizin gelişimini sağlamaya y?nelik ?nemli bir ?aba olarak g?r?yoruz. Aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki duygu ve d?ş?nce zenginliğini kazanmış bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşg?r?l? ve paylaşımcı olacağını d?ş?n?yoruz. İlk?ğretim seviyesindeki ?ocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek okuyan, bilin?li ve gelişmiş bir toplum olma yolunda ilk adımı atmış olacağız.

Mill? Eğitim Bakanlığınca T?rk ve D?nya edebiyatından se?ilerek oluşturulan 100 Temel Eser, ?ocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırılmasında ?nemli bir rol oynamaktadır. Mill? Eğitim Bakanlığının bu ?alışmasını, ?lkemizdeki okuma oranını arttırmaya ve dilimizin gelişimini sağlamaya y?nelik ?nemli bir ?aba olarak g?r?yoruz. Aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki duygu ve d?ş?nce zenginliğini kazanmış bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşg?r?l? ve paylaşımcı olacağını d?ş?n?yoruz. İlk?ğretim seviyesindeki ?ocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek okuyan, bilin?li ve gelişmiş bir toplum olma yolunda ilk adımı atmış olacağız.

Mill? Eğitim Bakanlığınca T?rk ve d?nya edebiyatında 100 Temel Eser ?in ?nce orta?ğretimde ardından ilk?ğretimde belirlenmiş olmasını, ?lkemizdeki okuma oranını artırmaya y?nelik bir ?aba olarak g?r?yoruz. Bir başlangı? olarak ilk?ğretimde 100 Temel Eser ?mit vericidir; ilk?ğretim seviyesindeki ?ocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, "okuyan toplum" olma yolunda ?nemli bir adım atılmış olacaktır.

İlk?ğretimde 100 Temel Eser ?in bir başka olumlu y?n? de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve d?ş?nce zenginliğini fark etmiş bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşg?r?l?, daha paylaşımcı olmasını sağlamasıdır.

T?rk k?lt?r?n?n yetiştirdiği ve edebiyatımızın en ?nemli şahsiyetlerindendir Yunus Emre. Onun T?rk?emizi sanat dili yapma yolundaki ?abası ş?phesiz ki yadsınamaz. 13. y?zyılda Anadolu coğrafyasında Ahmed Fakih, Şeyyad Hamza gibi şairlerle T?rk?e şiirler yazmış ve beslendiği bu topraklardan Balkanlara dek pek ?ok yerde T?rk milleti ile b?t?nleşmiştir. Sizlere sunulan Yunus Emre’den Se?meler adlı bu kitapta onun şiir d?nyasını daha yakından tanıyacak ve asırların mirası olan dizelerinde şiir zevkini tadacaksınız. Canını aşk yoluna vermeyen ?şık mıdır? / Cehd eyleyip ol dosta ermeyen ?şık mıdır?… / ?ıktım erik dalına anda yedim ?z?m? / Bostan ıssı kakıyıp der ne yersin kozumu

B?y?k mutasavvıf Mevl?na'nın yediden yetmişe herkese hitap ettiği insana dair; sevgi ve hoşg?r? ile bezenmiş olan ahlaki, tasavvufi ve eğitici y?n? y?ksek Mesnevi'sinden se?me hik?yelerden oluşan bu kitapla ?stadın sohbetine eşlik edeceksiniz.

Yusuf Has Hacib, Karahanlılar d?neminde yaşayan 11. y?zyılın en ?nemli T?rk şair ve d?ş?n?rleri arasında yer almıştır. Balasagunlu Yusuf eserini tamamladıktan sonra, Karahanlı H?k?mdarı Buğra Han'a sunmuş b?ylelikle “Has Hacib” unvanını kazanmıştır. O asırlara meydan okuyan eserinde devlet y?netimindeki d?rt ?nemli kavramı karakter olarak sunarak devletin niteliği, toplum ve devlet ilişkilerinin nasıl d?zenlenmesi gerektiği ?zerinde durmuştur. İ?inde bulunduğu toplumu ve devlet yapısını ?ok iyi bir şekilde g?zlemleyen d?ş?n?r, doğruluk, saadet, akıl ve kanaat unsurları ?er?evesinde eserini şekillendirmiştir. "İnsan iki şey ile kendisini ihtiyarlamaktan kurtarır: Biri iyi iş ve diğeri iyi s?z. Bak insan doğdu, ?ld?, s?z? kaldı; insanın kendisi gitti, adı kaldı. … Bey bilgili, akıllı ve zeki olmalıdır; beyliğin hastalığına ancak bunlar ile ?are bulunabilir. Bilgili, akıllı ve h?kim h?k?mdarın her iki d?nyada da makamı y?ksek olur."

Bu coğrafyada yaşayan herkesin en az bir fıkrasını bildiği ya da duyduğu ulusal bir kişilikten s?z ediyoruz: Nasreddin Hoca… Diktat?rler, h?k?mdarlar ve devlet erk?nı ne kadar g??, kudret sahibi olursa olsun mizahla baş edemezler. İşte Nasreddin Hoca da her defasında keskin zek?sıyla, n?kteleriyle ?oğu zaman padişahları bile alt edebilen bir mizah anlayışına sahiptir. ?deta bir mizah dehasıdır. Nasreddin Hoca memleketimizin g?l?mseyen y?z?d?r diyebiliriz. Onun hazırcevaplığı ve bilge kişiliği, bizleri g?ld?r?rken her zaman d?ş?nmeye de sevk ediyor. Nasreddin Hoca ?yle bir kişilik ki bundan sonraki yıllarda da o hep bizim ve neslimiz i?in yol g?sterenimiz, ışık tutanımız ve g?ler y?zl? ?ğretmenimiz olmaya devam edecektir. Hik?ye bu ya, Hoca eşeğiyle Akşehir sokaklarında d?d?k satmaya başlamış. D?d?ğ? ?ok seven ?ocuklar, kapış kapış d?d?k alıyormuş. Bir g?n pinti bir komşusu: “Hoca.” demiş. “Şu d?d?klerden bir tane ?d?n? ver de bizim ?ocuk hevesini ge?irsin.” Hoca yarım ağızla cevap vermiş: “Parayı veren d?d?ğ? ?alar.”

Bazı eserler vardır, hem yazarı hem de eserin kendisi o kadar ?nemlidir ki unutulmaya y?z tutmuş olmasına anlam veremezsiniz… Heyecanla, biraz da telaşla bir an ?nce okurla buluşsun istersiniz… T?rk Tarihi ve Necib ?sım Yazıksız, işte tam da bu tarife denk d?ş?yor… Peki kimdir Necib ?sım? “T?rk?? Necib”, “Vav’lı T?rk” olarak tanınıyor en ?ok. Mill? şuuru en zor zamanlarda uyandıranların başında geliyor. Mustafa Kemal’in, Harp Okulunda Fransızca ?ğretmeni de olmuş. Milletvekili, asker, tarih?i, ?ğretmen, yazar, dil bilimci… Ama her şeyden ?nemlisi T?rk??l?k denince ilk akla gelenlerden… Hayatı da en az eserleri kadar ilgiyi hak eden b?y?k bir bilim adamı… "T?rk Tarihi", yazıldığı d?nemde b?y?k yankı uyandırırken Necib ?sım da saygı ve takdirle karşılanmaktan geri kalmıyor. Yusuf Ak?ura’nın “Osmanlılar ve belki b?t?n T?rkler i?inde ilk B?t?n T?rk Tarihi yazarı olmak şerefi Necib ?sım Bey’indir.” s?z? de malumun ilamı gibi ?deta… "T?rk Tarihi", Leon Cahun’un Asya Tarihine Medhal/Giriş adlı eseri esas alınarak yazılmakla birlikte, Doğu kaynakları ve T?rk k?lt?r tarihindeki temel kitaplar da yazar tarafından okunarak bunlardan pek ?ok eklemeler de kitaba d?hil edilmiştir. “Karşılaştırmalı bir tarih ?alışması” olarak nitelendirmek, T?rk Tarihi i?in en doğru tanımlama olacaktır. "Ufkumuzu kaybettik… Kızılelma’mız vardı Ceddimiz doludizgin bir hedefe koşardı ?leme nizam veren millet! Halife h?nı Azametiyle tir tir titretirdi cih?nı Birbirine d?şermiş ufku kaybolan millet Her darbede k???l?r… Olur ?hiri zillet"